Şikayeti olan insanlarda şeker gibi sahte ilaçlarla “tedavi uygulandıktan” sonra iyileşme görüldüğü plasebo etkisi uzun zamandır tartışılan bir konu. Ve bu tartışma, bugün de X gibi sosyal medya platformlarında tüm hızıyla devam ediyor.
X kullanıcısı zeta_goblin, takipçilerine bu etkinin, hastalara plasebo (sahte ilaç) aldıklarının açıklandığı çalışmalarda halen ortaya çıkmasıyla ilgili düşüncelerini sorarak yeni bir tartışma daha başlattı.
Aralarında plasebo etkisini bir gruba vermeden önce 15 dakika boyunca açıklayan bir çalışma da dahil olmak üzere küçük çalışmalar bu etkinin varlığını ortaya koyuyor. Hiçbir açıklaması olmasa da, bu grup, testin ikinci yarısına (kollarının ön kısmına ısıtma plakaları uygulanan ve dayanamayacak hale gelene kadar ısının yükseltildiği kısmına) bu konuşmayı yapmamış olan ancak plasebo krem verilen gruba göre daha uzun süre dayanabildi. Küçük çalışmalarda Parkinson hastalarının plasebo aldıktan sonra motor skorlarında iyileşme gösterdiği bile görüldü.
Bazı klinisyenler plasebo etkisine inanıyor ve hastalarına plasebo reçete ediyor. Bir BMJ araştırması, önceki yıl ABD’deki doktorların yaklaşık yüzde 3’ünün plasebo olarak salin kullandığını, yüzde 2’sinin şeker hapları kullandığını, yüzde 41’inin reçetesiz analjezikleri kullandığı, yüzde 38’inin ise vitamin kullandığını belirlemişti.
Yazarlar makalelerinde “Doktorların küçük ama dikkate değer bir kısmı aynı dönemde plasebo tedavisi olarak antibiyotik (%86,13) ve sakinleştirici (%86,13) kullandığını bildirdi” diyor.
Plasebo etkisi diye bir şey var; ama…
Doktorların da kullanmasıyla beraber, plasebo etkisinin işe yaradığına emin olabiliriz gibi gözüküyor. Ancak bunun hastaları aldatıcı olduğu için kullanılmaması gerektiğini düşünenler var. Ayrıca, plasebo etkisinin büyük ölçüde bir hastalığın zaten dalgalı olan doğal seyrinin ve “ortalama gerilemesinin” bir yansıması olduğunu belirtiyorlar.
2001 yılında plaseboların etkinliğini değerlendirmek için bir ekip, hastaların rastgele olarak plasebo gruplarına veya tedavi verilmeyen gruplara atandığı 114 klinik çalışmanın sistematik bir incelemesini gerçekleştirdi (elbette bu denemeler de bir tedavi grubu vardı, ancak buradaki ana hedef plasebo alan hastaları, hastalığın normal seyrini yaşayan hastalarla karşılaştırmaktı).
Ekip, çalışmalarında “Sübjektif veya objektif ikili veya sürekli objektif sonuçları olan araştırmalardan elde edilen birleştirilmiş verilerde, tedavi uygulanmaması ile karşılaştırıldığında plasebonun anlamlı bir etkisini tespit edemedik. Ancak, sürekli subjektif sonuçları olan ve ağrı tedavisini içeren denemelerde, plasebo ile tedavi verilmemesi arasında anlamlı bir fark bulduk” yazdı ve ekledi: “Klinik araştırma ortamı dışında, plasebo kullanımının hiçbir gerekçesi yoktur.” 2004 yılında 52 yeni denemeyi analiz eden bir takip çalışması da aynı sonucu verdi.
Kısacası, plaseboların hastaların kendileri tarafından bildirilen ağrıları ve diğer subjektif ölçümleri üzerinde sınırlı bir etkisi var gibi görünüyor, ancak hastalıklar üzerinde olumlu bir sonuca veya bunların hastalık üzerinde nasıl çalışacağını açıklayan fizyolojik bir mekanizmaya dair ikna edici kanıtlar eksik gözüküyor.