Ölümün hayatın acı ama kaçınılmaz gerçeklerinden biri olduğu kesin. Ancak bu önemli anın tam olarak ne zaman gerçekleşeceği neredeyse her zaman belirsizdir. Pek çok insan genellikle başka bir günü daha göremeyeceklerine dair hiçbir belirti vermezler ve arkadaşlarından ve ailelerinden sevgi dolu bir veda alamadan aramızdan ayrılabilirler.
Ölümü tahmin etmek, bilim insanları tarafından uzun zamandır aranan bir “güç” ve çoğu zaman bir biyo-belirteç veya belki de zamanın yaklaştığını gösterebilecek salgılanan bir molekül üzerinden yoğunlaşıyorlar. Ancak hiç kimsenin, ölümün habercisinin kedi Oscar biçiminde gelmesini kesinlikle beklemediğini söyleyebiliriz.
2005 doğumlu Oscar, sıradan bir kedi gibi görünüyordu. Providence, Rhode Island’daki Steere House Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi tarafından alındı ve pek çok bakımevindeki yerleşik kedilerin yaptığı gibi, Oscar, huzurevinin arazisini keşfediyor ve nadiren etkileşim için duruyordu. Belki de bu iyi bir şeydi, çünkü Oscar’ın ölümü tahmin etmede doğal olmayan bir yeteneği varmış gibi görünüyordu.
Oscar bazen durup huzurevi sakinlerinden birinin yanına kıvrılır, çoğu zaman başkalarıyla yapmadığı şekilde onlarla vakit geçirirdi. İlginç olansa, neredeyse her zaman, bu etkileşimden kısa bir süre sonra, o huzurevi sakinin vefat etmesiydi.
Oscar, 2010 yılına kadar bakımevinde geçirdiği süre boyunca, 50 sakinin ölümünü doğru bir şekilde “tahmin etti”. Oscar’ın kötü haber vermesi o kadar güvenilir hale geldi ki, bakımevindeki bakım görevlileri, Oscar’ın ziyaret ettiği sakinlerin aile üyelerini veda etmek için çağırmaya başladı.
Oscar’ın varlığı kötü bir haber olabilirdi, ancak bakımevi sakinlerine aramızdan ayrılmadan önce her zaman mümkün olmayan arkadaşlığı sunuyordu. Buradaki sakinler ile benzer durumda olan pek çok insan artık akrabalarının isimlerini hatırlayamazken, Oscar yanlarında kalıyor ve sevdiklerine veda etme şansı veriyordu.
Bakım evinde şimdi Oscar’ın inanılmaz çalışmasına adanmış ve çalışanlar tarafından ne kadar saygı gördüğünü gösteren bir plaket bulunuyor. Bu plakette, “Merhametli darülaceze bakımı için, bu plaket Kedi Oscar’a verildi” yazıyor.
Kedi Oscar, bilim insanlarına ilham veriyor
Oscar’ın yetenekleri, bilim insanlarının ölümü tahmin etme konusundaki anlayışlarını sorgulamalarına da sebep oldu. Parkinson hastalığının kokusunu alabilen kadın örneğinde de olduğu gibi, bilimin, bireylerin makinelerin yapamayacağı şeyleri nasıl yapabildiklerini ortaya çıkarmak için buna benzer vakaları inceleyerek uyum sağlaması gerekiyor.
Oscar’dan ilham alan araştırmacılar, yapay zekanın bu başarıyı nasıl taklit edebileceğini ve benzer bir şekilde ölümü potansiyel olarak tahmin edebileceğini araştırıyor. Ancak şimdilik, tüm insan ırkının yapamadığını bir kedinin nasıl yapabildiğini anlama çalışması devam ediyor.
Ayrıca, Journal of the Intensive Care Society’de Oscar üzerine bir araştırma da yayınlandı.