İlk kez teorik fizikçi Albert Einstein tarafından 1915’te tanımlanan ve ”kütleçekimsel merceklenme” olarak bilinen bu kozmik görüntü, uzaydaki büyük bir nesneden gelen yerçekimi alanı uzayı büktüğünde ve uzaktaki bir nesneden gelen ışığı saptırdığında meydana geliyor.
NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’ndan gelen görüntünün incelemesi İspanya’nın Murcia şehrindeki Universidad Politécnica de Cartagena’dan bir ekip tarafından yürütülüyor.
Galaksiden gelen ışığın 9 milyar yaşında olduğu, evrenin sadece 5 milyar yıl yaşında olduğu bilindiğinden hareketle, bunun yeni galaksi ve yıldız oluşumuna dair detaylar verdiği görüldü. Einstein halkası, en son Fornax takımyıldızında ve Dünya’dan 3.5 milyar ışık yılı uzaklıkta geçen yıl Aralık ayında astronomlar tarafından gözlemlenmişti.
Bilim insanları tarafından Hubble’ın bu son Einstein halkası gözleminin, evrenin doğuşuna dair vereceği bilgilerin yanında yeni galaksi ve yıldız oluşumunu da aydınlatacağı tahmin ediliyor.
EINSTEIN HALKASI NEDİR?
Einstein Halkası bir kütleçekimsel merkceklenme efekti ve genel görelilik kanunu kapsamında ‘’evrensel büyük illüzyon’’ olarak bilinir.
İllüzyonun kendisini görmek, ilk olarak Ağustos 1990’da fırlatılan Hubble Uzay Teleskobu gibi güçlü teleskoplar gerektirir. Einstein halkası, ortaya çıkan halka benzeri bir ışık döngüsüyle bu fenomenin en çarpıcılarından biridir.
100 yıldan uzun bir zaman önce Einstein, eğer yerçekimi uzayı kauçuk bir levhayı esnetir ve büker gibi yamultursa, uzaktaki objelerin görüntülerinin büyümüş, parlaklaşmış ve luna parklarda bulunan aynalardaki gibi bozulmaya uğramış olacağını söylemişti.
Bunun nedeni, ışıklarının uzayın görünmez bir duvar halısı boyunca seyahat ederken bükülmesi ve zaman zaman Dünya’ya giden ışık yolunun önüne çıkan nesnelerin oluşturduğu kütleçekimsel “çukurlardan” geçmesidir.
Hubble tarafından 2020’de görülen en son örnek, GAL-CLUS-022058s olarak kataloglanmıştır ve gökbilimciler tarafından “Erimiş Halka” olarak adlandırılmıştır.
Mercekleme efekti, uzaktaki bir galaksinin içeriğinin birden fazla görüntüsünü oluşturur ve ışığı büyüterek bir yay şekline bulaşmış gibi görünmesini sağlar.
Bu uzak galaksiden gelen ışığın Dünya’ya ulaşması dokuz milyar yıl sürdü, ancak büyütme, astronomlara uzak geçmişe yakından bir bakış sağlıyor.