Bilimkurgu filmlerinde görülen ‘uzayda yolculuk’ gerçek dünyada pek de işlemiyor. Bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi 100 milyar ile 400 milyar yıldıza ek olarak trilyonlarca gezegen içeriyor. Galaksimizin gelişliği 100 bin ila 120 bin ışık yılı olduğu hesaba katıldığında şu anki teknoloji Güneş sistemi dışına çıkılmasına pek de izin vermiyor.
FİZİK KURALLARINA UYABİLEN BİR WARP SÜRÜŞÜ MÜMKÜN MÜ?
Bu durum göz önüne alındığında yeni bulgularda fizikçiler warp sürüşünün mümkün olabileceğini düşünüyor. Hatta fizik kurallarına uygun warp motoru tasarlamak bile mümkün. Peki bu nasıl olabilir?
Yeni bir araştırmaya göre gerçek bir warp sürüşünün yapılabileceğini ve bunun da fizik kurallarını ihlal etmeden gerçekleşebileceği keşfedildi.
Star Trek serisinden aşina olunan bu kurgusal teknoloji, gerçek dünyada bir temele dayanabiliyor. Gerçekte, warp sürüşü, Işıktan Daha Hızlı – IDH (Faster-Than-Light – FTL) yolculuk için önerilen teorik bir teknolojiye işaret ediyor.
Warp Sürüşü nedir?
Alcubierre Metriği ya da bir diğer adıyla Alcubierre Warp Sürüşü, teoride; fizikte uzay-zaman dokusunu, bir uzay gemisinin önünde sıkışarak daralarak ve arkasında ise esneyerek genişleyecek şekilde bükmeyi sağlamak için uzay gemisinin bineceği bir kütleçekim dalgası oluşturarak, ışıktan daha hızlı bir yolculuğu mümkün kılacak bir yöntem olarak kabul görüyor.
Fikir olarak ilk kez 1994’te Miguel Alcubierre tarafından ortaya atılan teori, gerçek dünyada hiç gözlemlenmemiş negatif enerjiye dayanıyordu. Yeni yayınlanan çalışma ise fiziğin temel kuralları çerçevesinde bir konsepti ortaya koydu.
Yapılan çalışmada başyazar olan Jared Fuchs ise ortaya koydukları model için warp sürüşünün bilimkurguya indirgenemeyeceğinin altını çizdi.
Alabama Üniversitesinden uygulamalı fizik biriminde fizikçi ve yüksek lisans öğrencisi Christopher Helmerich, “Böyle bir tasarım yine de hatırı sayılır miktarda enerji gerektirse de maddenin egzotik biçimleri olmadan da warp etkilerinin elde edilebileceğini gösteriyor” diyor.
Keşfedilen yeni konseptte, nesneleri bilinen fizik sınırları içinde yüksek hızlarda taşıyabilen bir warp kabarcığı oluşturmak için geleneksel ve yeni yerçekimi tekniklerinin sofistike bir karışımı tercih ediliyor. Çalışma, uzay-zamanı manipüle ederek normal maddeye yerçekimsel olarak tepki veriyormuş gibi davranabilen bir warp motorunu teorize ediyor.
Bu teoride mantıklı olsa da halen pratik değil sadece söz konusu duruma doğru atılmış küçük bir adım. Ekip, modelin geliştirilip geliştirilemeyeceğini görmek için daha fazla araştırma yapmayı ve ulaşabileceği hızları artırmanın yollarını arıyor.