Düşünce kuruluşu Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI), Kritik Teknoloji Takipçisi için bir güncelleme yayınladı ve takip ettiği teknolojilerin yüzde 89’unda Çin’in lider konumda olduğunu belirtti. ASPI’nin belirttiğine göre bu takipçi, “bir ülkenin araştırma performansı, stratejik niyeti ve potansiyel gelecekteki bilim ve teknoloji kapasitesinin öncü göstergesini sağlıyor” ve konu hakkında yayınlanan araştırma makalesi sayısı ve alıntı sayısı gibi kriterlerle belirleniyor.
2023’te başlatılan proje, savunma, uzay, yapay zeka, kuantum teknolojisi, gelişmiş malzemeler ve robotik gibi alanlarda 64 kritik teknolojiyi takip ediyor. Düşünce kuruluşu, başlangıçta 2018 ile 2022 arasındaki verilere baktı, ancak geçtiğimiz hafta yapılan yayın kapsamını yirmi yılı aşkın bir süreyi kapsayacak şekilde genişletti.
Takipçi birçok ulusu ve stratejik bloğu ele alıyor, ancak büyük ölçüde Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’in hikayesini ve teknoloji hakimiyetinin nasıl el değiştirdiğini anlatıyor gibi gözüküyor. ASPI’ye göre, büyük değişim 2016 civarında gerçekleşti.
Projenin kapsadığı ilk beş yıl boyunca (2003’ten 2007’ye kadar), ABD 64 teknolojiden 60’ında önde yer alıyordu ve Çin yalnızca üçünde öncüydü, son alan ile Japonya’daydı. Şimdi ise 64 teknolojiden 57’sinde Çin lider konumdayken, ABD ancak kalan yedisini alıyor.
Yazarlar, “Verilerimizin gösterdiği gibi, Çin son yirmi yılda ve özellikle 2010’lardan bu yana büyük ilerlemeler kaydetti” yazıyor. Ayrıca, Pekin’in 2015’te duyurulan ve temel teknolojilerde Ar-Ge için büyük doğrudan devlet fonlaması içeren “Made in China 2025” planının katkıda bulunan bir faktör olduğunu söylüyorlar. Bunun yanı sıra, Çin’in bilim ve teknoloji bütçesini daha da arttırmayı planladığını vurguluyorlar.
ASPI Çin’in liderliği ele aldığı en son alanların kuantum sensörleri, yüksek performanslı hesaplama, yerçekimi sensörleri, uzay fırlatma teknolojisi ve yarı iletken çip üretimi olduğunu bildiriyor.
Elbette bir araştırma alanında liderlik etmek ve araştırma tekeline sahip olmak arasında büyük bir fark var. Proje, tek bir ulus tarafından tekelleştirilme riskinin yüksek olduğunu düşündüğü teknolojileri de izliyor ve bunlardan 24 tane olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz yıl 14 olan bu sayı artarken, yeni belirlenen yüksek riskli teknolojilerin her birinde Çin’in baskın bir liderliği bulunuyor. Ayrıca bu alanların radar, gelişmiş uçak motorları, dronlar, sürü ve işbirlikçi robotlar ve uydu konumlandırma ve navigasyon dahil olmak üzere savunma uygulamaları olarak da düşünülebilecek olan teknolojiler içermesi bazı önemli soruları da gündeme getiriyor.
Yine de takipçinin listesinin başında ABD ve Çin yer alsa da, Hindistan’ın da bazı önemli ilerlemeler kaydettiği görülüyor. Hindistan, 64 kritik teknolojiden 45’inde ilk beş ülke arasında yer alıyor. Hatta ülke, biyolojik üretim ve dağıtık defter teknolojisinde ABD’yi geride bırakarak ikinci sıraya yerleşiyor.