Dünyanın sonunu getirecek bir doğal afet, kuraklık, asteroid çarpması veya olası bir nükleer savaş gibi tehlikeler karşısında insan yaşamını korumak için gözlerini uzay yolculuğuna çeviren bilim insanları ‘modern küresel sigorta poliçesi’ oluşturma fikrini ortaya attı.
ABD’deki Arizona Üniversitesi’nden 6 araştırmacı, 6.7 milyon türden alınan sperm, yumurtalık, spor ve tohum örneğinin Ay’a yollanabileceğine dair bir sunum yaptı.
Bu sayede insanlığın sonunun gelmesi gibi bir tehlike olmayacağını savunan bilim insanları, Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Havacılık ve Uzay Konferansı’nda yaptıkları bu sunumda, numunelerin Ay yüzeyinin altında, milyarlarca yıl önce lavların oluşturduğu çukur ve mağaralardan birine yerleştirilecek bir kasada saklanabileceğini söyledi. Bu çukurların boyu 80-100 metre arasında değiştiği için büyük ısı değişiklikleri, radyasyon ya da meteorlar karşısında da korunaklı bir ortam sunuyor.
‘Modern Nuh’un Gemisi için Ay Çukurları ve Lav Tüpleri’ başlıklı araştırmaya imza atanlardan Jekan Thangavelautham, toplamda 250 Ay uçuşuyla tüm numunelerin taşınabileceğini belirtti. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) kurulması için 40 uzay seyahati gerekmişti.
Ay’da yer altında saklanacak numunelerin soğuktan donmaması için de araştırmacılar söz konusu kasanın güneş panelleriyle ısıtılabileceği önerisini sundu.
Bu proje, Norveç’teki ‘Kıyamet Ambarı’nı akıllara getirdi. Norveç ve Kuzey Kutbu arasında bulunan Svalbard buzulları üzerinde 2008’de inşa edilmiş olan mahzende 500 milyona yakın bitki tohumu saklanıyor.
Ancak Dünya’nın değişken bir çevre olduğunun altını çizen Thangavelautham, numunelerin Dünya üzerinde saklanmasının yeterince garantili bir çözüm olmadığını çünkü bu numunelerin olası bir felakete karşı savunmasız olacağını vurguladı.
Projenin termal analizini yürüten Alvaro Diaz- Flores Caminero da bu tarz projelerin insanlığı uzay medeniyeti olmayı bir adım daha yaklaştırdığını ve çok uzak olmayan bir gelecekte Ay ve Mars’a üsler kurulabileceği öngörüsünü paylaştı. Caminero “Çok disiplinli projeler karmaşık oldukları için zordur ama onları güzel yapan da bur karmaşıklık” dedi.