Koronavirüs aşısıyla ilgili aşı olanların kısırlık yaşayacağı, aşıların çipli olduğu iddialarına bir yenisi daha eklendi. Son olarak koronavirüs aşısının, aşı olan bireyleri manyetik yaptığı iddia edildi.
İddia ise şu şekilde: “mRNA aşıları içerisindeki nanoçipler veya diğer maddeler, aşı yapılan yerde manyetizmaya neden olur. Aşılanan kişiler aşılı kollarına metal koyacak olursa, yapıştığını görecekler.”
Evrim Ağacı‘ndan Çağrı Mert Bakırcı‘nın kaleme aldığı makalede bu iddialara yanıt verildi.
“mRNA aşısı sonrası kollarının manyetikleştiğini iddia eden kişilerin yalan söylemeyi bırakması ve duş alması gerekiyor” ifadeleri ile başlayan makalede, söz konusu iddianın Covid-19 salgını sırasında aşı karşıtlarının başlattığı bilim karşıtı propagandanın bir parçası olduğu kaydedildi. İddia, aşılar içinde nanoçipler olduğu ve bu sayede insanların kontrol edilip takip edileceği yönündeydi. Evrim Ağacı’nda yer alan makaleye göre bu iddiaların yalan olduğu ve aşılar içinde herhangi bir boyutta bir mikroişlemci (“çip”) bulunmadığı belirtildi. Halihazırda amacı halkı aldatmak olan sahtebilimciler, bu yalanı sürdürmek için aşıların insanların kollarını manyetik hale getirdiğini gösterdiğini iddia ettikleri videolar ve fotoğraflar yayınlamaya başladılar. Aşı kararsızlığı olup, ne dediğini/yaptığını bilmeyen bir grup insansa, bu video ve fotoğraflarda paylaşılanları tekrar ederek benzer sonuçlar aldıklarını sandılar, yani kandırıldılar. Halbuki aşı karşıtlarının manyetizma iddiaları, aşı karşıtlığı kadar eski bir sahtebilim türü olan “manyetik olduklarını iddia eden insanlar”ın uzun bir süredir kullandığı yalanların bir tekrarından ibaretti.
Aşıların sizi manyetikleştirmediğini göstermenin en kolay yolu makalede şu şekilde anlatılıyor:
“Eğer manyetik bir cisimle (para veya kaşık olabilir) bu deneyi kendiniz yapacak olursanız, kolunuzun manyetik olmadığını kolayca fark edeceksiniz: Kaşık veya para gibi cisimlerin kolunuza, kolunuz sadece belli açılardayken yapıştığını ve üzerine iyice kuvvet uyguladığınız durumlar haricinde, hiçbir şekilde bu metallerin vücudunuza yapışmadığını göreceksiniz. Çünkü burada anahtar sözcük “manyetizma” değil; açı ve basınç. Her insanın derisinde yapışkan bir yağ tabakası var. Bu, vücudumuzun doğal salgılarının bir ürünüdür ve duş aldığınızda bunun büyük bir kısmı kaybolur, sonra yeniden üretilir. Eğer bir metali vücudunuza iyice bastıracak olursanız, bastırdığınız yüzey boyunca yağ ile metal arasında van der Waals gibi zayıf kimyasal bağlar kurulur ve dolayısıyla metal (ve hatta metal olmayan ama yeterince pürüzsüz olan diğer cisimler), bir müddet vücudunuza yapışabilir. Bu tür bir ‘yapışma’nın, manyetizma ile hiçbir ilgisi yok.
Eğer manyetik olduğunu iddia ettiğiniz kolunuza bir miktar bebek pudrası dökecek olursanız, elektromanyetizmayı etkilemezsiniz; ancak derinizdeki yağlar ile metal arasına bir bariyer koymuş olursunuz. Eğer vücudunuz manyetik olsaydı, bu pudraya rağmen metalleri çekmesi gerekirdi (bunu yukarıdaki videomuzda gösteriyoruz). Ama pudralı kolunuzu ne açıda tutarsanız tutun ve kaşığı ne kadar bastırırsanız bastırın, yapışmadığını göreceksiniz. Çünkü aşılar sizi manyetik yapmamaktadır; metaller, vücudunuzdaki tere ve bu terin içinde bulunan yağ molekülleri gibi yüklü moleküllere yapışmaktadır! Benzer şekilde, kolun tutulduğu açı da önemlidir. Eğer kolunuzu yere dik bir şekilde tutacak olursanız, metalin vücudunuza daha zor yapıştığını (veya terlilik/yağlılık miktarınıza göre hiç yapışmadığını) görürsünüz. Kolunuzu vücudunuzdan daha çok açarak tutacak olursanız, metaller size daha kolay yapışacaktır. Elektromanyetizmada bu tür bir açı bağlılığı görmeyi beklemezdik; eğer bir şey elektromanyetikse, her açıda bir miktar çekim deneyimlemeyi beklerdik. Bu durum, ortada elektromanyetizmayla değil, sürtünme kuvvetiyle ilgili bir durum olduğunu göstermektedir; çünkü sürtünme kuvveti, bir cismin bir yüzeye uyguladığı kuvvet (genellikle ağırlığı) ve bu kuvvetin ne açıyla uygulandığı ile ilgilidir.
Hatta eğer cismi vücudunuza yeterince bastırdıysanız, dik açıda ve hatta ötesinde bile cismin vücudunuza yapışık kalmaya devam etmesi mümkündür; sonuçta yapışma kuvveti kütleçekim kuvvetini yendiği müddetçe, sürtünme kuvvetine ihtiyaç olmadan da cisim sabit kalmaya devam edebilir. Ancak sorun da bu: Elektromanyetik etkileşim için, “bastırma” davranışı sergilemek gerekmez. Elektromanyetizma, uzun mesafelerden de etki edebilir. Eğer kolunuza pudra sürerek yapışkanlığı tamamen ortadan kaldırırsanız ve metali hiç bastırmaksızın dik tuttuğunuz kola hafifçe yerleştirecek (ama hiç bastırmayacak) olursanız, eğer elektromanyetizma olsaydı, metal vücudunuza yine tutunabilirdi. Ama tutunmuyorsa, elektromanyetik değilsiniz demektir. Yani hiçbir şekilde, manipülasyon yapmaksızın metali vücudunuza yapıştıramazsınız. Çünkü manyetik değilsiniz – ve aşılar da sizi manyetik yapamaz.”
Makalenin devamında ise, “Dolayısıyla manyetikleştiğini iddia eden kişilere tavsiyemiz, daha sık duş almaları ve yalan olduğunu bildikleri video ve fotoğrafları sırf popüler olmak adına paylaşmamalarıdır” denildi.
Ayrıca, aşıların içindeki malzemelerin, üreticiler tarafından duyurulduğu belirtilen makalede, her bir ülkenin kendi kurumları tarafından bağımsız olarak test edildiği ve herhangi bir laboratuvar ve hatta bireysel araştırmacı tarafından kolayca kontrol edilebilecek şekilde ilan edildiği kaydedildi. Ek olarak, aşıların içine bilinmeyen bir maddenin gizlenmesinin imkânsız olduğu ifade edildi.