Amerika Birleşik Devletleri’nin Kuzey Dakota eyaletinin güney batısında küçük bir dinozor bacağı fosili keşfedildi. Yeni bulunan her fosilin, hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız kayıp zamanların anlaşılması adına her şekilde önem teşkil ettiği doğru; ancak fosili inceleyen araştırmacılara göre bu fosili önemli kılan özel bir neden olması mümkün olabilir.
Araştırmacılara göre otobur bir tür olan thescelosaurus’a ait olan bu bacağının, dinozorları yer yüzünden sonsuza kadar silen göktaşının Dünya’ya çarptığı gün vücudun geri kalanından ayrılmış olması söz konusu olabilir. Başka bir deyişle bu, fosilin 66 milyon yıl öncesine ait olduğu anlamına geliyor.
Dinozor bacağı, dinozorların yeryüzünde gezdiği son güne ait olabilir
Keşfi yapan araştırmacılar, derisi hala üzerinde olan fosilin, dinozorların yok oluşuna neden olan felaketin gerçekleştiği güne ait olduğunu tahmin ediyor. Bununla birlikte araştırmacıların, göktaşının çarptığı sırada enkazı soluyan balıklar, bir tahta kazık tarafından delinmiş bir kaplumbağa fosili, küçük memelilere ait kalıntılar ve yuvalar, boynuzlu bir triceratops’a ait deri, yumurtanın içinde olan bir pterosaur embriyosu ve ve muhtemelen asteroitten bir parça da bulduğu ifade ediliyor.
BBC News’e konuşan Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden Paul Barrett, bacakta herhangi bir hastalık veya ısırık izi olmadığını belirterek, “Yani, sahip olduğumuz en iyi fikir, bunun hemen hemen anında ölen bir hayvan olduğudur.” ifadelerini kullanıyor. Öte yandan bazı uzmanlar bu konuya biraz daha çekingen bir yaklaşım sergiliyor.
Fosilin daha detaylı incelenmesi gerektiği söyleniyor
Nesnelerin nasıl fosil haline geldiğine odaklanan taponomide uzmanı olan Southern Methodist Üniversitesi’nden araştırma profesörü Anthony Fiorillo, bacağın “iyi korunmuş” olduğunu ifade ederek bacaktaki fosilleşmiş yumuşak dokunun sağlam olduğunu; bunun da dinozor fosilleri için olağandışı olduğunu belirtiyor.
Ancak araştırma ekibinin hikayesinin oldukça ilgi çekici olduğunu kaydeden Fiorillo, yine da bazı detayların ‘eksik’ olduğunu belirtiyor. Buna dair olarak Fiorillo, “Bir ceset bozulur, bu yüzden bu hayvanın ölmüş olması ve bu bacağın, onu yerinde tutan dokunun, bir tür sedimantolojik olayın onu hayvandan çekip, cesedin geri kalanının bulunduğu yerden 30 metre uzağa gömdüğü noktaya kadar bozulmuş olması da aynı derecede geçerli olabilir” ifadelerini kullanıyor.
Kuzey Dakota’daki Dickinson Eyalet Üniversitesi’nde biyolojik ve jeolojik bilimler yardımcı doçenti olan Liz Freedman Fowler ise Fiorillo’nun endişelerine destek çıkıyor. Fosilde çok fazla yüzey dokusunun olmadığını belirten Fowler, “Cildi andıran küçük bir yama var, ancak geri kalanı için bir şey söylemek için fotoğraflar yeterince iyi değil.” şeklinde kaydediyor.
Fowler ayrıca böyle bir dizi korunmuş fosilin aynı yerde bulunmasının da olağandışı olduğunu belirtiyor ve “Orada belki ayak izleri olduğunu duyduk. O bacağın yerde ve oradaki balık fosillerine göre nasıl durduğunu görmek istiyoruz. Sadece tek tek parçaları gördük, ancak gerçekte nasıl birbirlerine uygun olduklarına dair büyük resmi görmedik” ifadelerini kullanıyor.